|
I- MECLİS AÇILIŞI
Meclisin açılışı oybirliği ile kabul edildi.
II- GEÇMİŞ KARAR ÖZETLERİNİN OKUNUP OYLANMASI
Meclis üyelerimize gönderilen geçmiş karar özetleri ile ilgili, değişiklik talebi olmadığından Oybirliği ile kabul edildi.
III- BAŞKANLIKTAN VERİLEN ÖNERGELER
1- İZMİR-ÇEŞME OTOYOLUNA AİT KUZEYİNDE KALAN SERVİS YOLU ÜZERİNDE YER ALAN PARSELLERDE MEVCUT 1/1000 ÖLÇEKLİ KORUMA AMAÇLI İMAR PLANININ ÖNGÖRÜLDÜĞÜ YAPILAŞMA KOŞULLARINA UYULMAK KAYDI İLE GÜNLÜK TİCARET VE GÜNÜBİRLİK TURİSTİK TESİS YAPILABİLMESİ HAK.(Karar No/54)
İzmir-Çeşme Otoyoluna ait kuzeyinde kalan servis yolu üzerinde yer alan parsellerde mevcut 1/1000 ölçekli koruma amaçlı imar planının öngördüğü yapılaşma koşullarına uyulmak kaydı ile günlük ticaret ve günübirlik turistik tesis yapılabilmesi hususunda incelemelerin yapılarak gerekli kararın alınması için Başkanlık önergesinin İmar ve Hukuk Komisyonuna havalesinin kabulüne oy birliği ile karar verildi.
IV- KOMİSYONDAN GELEN RAPORLAR
1- İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin 21.01.2016 tarih ve 05.110 sayılı kararına istinaden 8137 ada, 1 parselin batısında yer alan bölgede dini tesis yeri ayrılmasının uygun görülmediği hak. İmar ve Hukuk Komisyon Raporu (Karar No/55)
Yapılan incelemeler neticesinde 8137 ada 1 parselin batısında yer alan ve 1/5000 ölçekli uygulama imar planlarımızda dini tesis olarak ayrılmış bulunan alan alternatif olarak Beyaz Zambak Konut Yapı Kooperatifi tarafından önerilen yeni alanın 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarımızda su deposu yapılmak üzere belediye hizmet alanı olarak ayrıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle söz konusu kooperatifin talebinin komisyonca uygun görülmediğinin kabulüne oybirliğiyle karar verildi.
V- MECLİS ÜYELERİNCE VERİLEN ÖNERGELER
Yazılı veya sözlü önerge olmadığından Dilek ve Temennilere geçildi.
VI- DİLEK VE TEMENNİLER
BAŞKAN: Dilek ve temenniler bölümüne geldik. Sayın Nurhayat KAYA söz istedi. Buyurun Sayın KAYA.
Nurhayat KAYA: Sayın Başkan, Değerli Meclis Üyeleri arkadaşlarım ve değerli Narlıdereliler öncelikle belirtmek istiyorum ki bu kısa konuşma kişisel bir konuşma değildir. Bu konuşmayı İzmir Büyükşehir ve İlçe Belediyelerinin meclislerinde ki Kadın-Erkek Eşitliği Komisyonlarında 2014 sonrasında üye olmuş ve halen üye olan birçok arkadaşımızın ortak kararı ile yapıyoruz. Türkiye’ de gündem çok hızlı değişiyor. Bir konuyu daha ele almadan önemli bir başka gelişme devreye giriyor. Nereye bakacağımızı şaşırmış halde konular arasında dolaşıp duruyoruz. Örneğin Karaman’ da resmi kayıtlara göre mevcut olmayan yurtlarda 45 çocuğa yıllar boyu cinsel istismar ile ilgili açıklamalar özelliklede dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanının yurtlardan birinin sahibi vakfı korumak için söyledikleri hepimizi çok yaralamıştı. Daha bu meseleyi konuşmadan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail KARAMAN bir anlamda çağdaş dünyada kadın haklarının garantisi olan Laiklik ilkesinin Anayasa da yer almasını istemediğini açıklamıştır. Konu bir şey demeye fırsat kalmadan hızla kapatıldı. Hemen ardından Türkiye Büyük Millet Meclisinde başka bir sıkıntı patladı. Aile bütünlüğünü olumsuz etkileyen unsurlar ile boşanma olaylarının araştırılması ve aile kurumunun güçlendirilmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan meclis araştırma komisyonunun rapor taslağı açıklandı. Taslak raporu üzerinde incelemelerini yapan kadın örgütleri içeriği nedeni ile rapora büyük tepki gösterdiler. Komisyon ise teamüllerde tek tek görülmemiş şekilde tepkileri kutuplaştıran bir törenle raporu meclis başkanlığına sundu. Bu konuşmada kısa adıyla boşanma raporu diyebileceğimiz bu rapordan söz edeceğiz. Çünkü bu rapor belediyelerimizin sunmaya çalıştığı kadın, çocuk ve engelli hizmetlerimiz, aile hizmetlerimiz açısından bu konuşmayı yapmayı gerektirecek kadar önemlidir. Kısaca özetlersek rapor bireysel ve toplumsal öç alma mekanizmalarını meşrulaştırılacak öneriler ile doludur. Bizim ihtiyacımız olan toplumsal barış, kurallı hizmet kurumlarına ve adalete güvenen bir toplum bir şiddet ortamının değil barış ve huzurun güçlenmesini bireysel veya kurumsal şiddetin ailedeki ve ev içerisindeki şiddetin artmasını değil ortadan kaldırılmasını istiyoruz. İzmir’de ki hemen hemen bütün belediyelerimizin kadın, aile, gençlik ve çocuk danışma merkezleri bu hizmetlerin giriş kapısı niteliğinde semt evleri, semt merkezleri var. Birçoğumuzun sığınma evi hizmeti var. Belediyelerimiz bu hizmetler aracılığı ile on binlerce ailedeki ailede ki şiddetin, şiddete uğramış kadın ve çocuğun yakın tanıklarıyız. Bu nedenler ile de biliyoruz ki yaşanan birçok sorunun çözümü bu boşanma raporunda yer alan öneriler ile gerçekleşemez. Raporda yer alan şiddete uğramış ve sığınma evlerinde kalan kadınların çocuklarını kreşten yararlanma süresinin 2 ila 4 aydan 6 aya çıkarılmasını iyi bir şey olarak önermek bu gerçeği örtmez. Biz belediyelerimizin başta ÇEDAP kadına karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi İstanbul sözleşmesi, Çocuk Hakları sözleşmesi gibi sözleşmeler de yer alan evrensel haklar uluslar arası standartlar ve ilkeler çerçevesinde hizmet sunmaya devam etmesini istiyoruz. Belediyelerimizin ve kadın örgütlerimizin zengin deneyimlerinden bir lokma bile yararlanmak gereği duymamış rapor nesnel değildir. Gerçek sorunlara gerçek çözümler üretmek yerine yeni sorunlara yol açmaktadır. Örneğin açıkça ya da şiddetli geçimsizlik adı altında Türkiye’de ki en önemli boşanma nedeni olan aile içi şiddet toplam 479 sayfalık raporda sadece bir sayfalık yer ayrılmıştır. Değerli Başkanım, kıymetli Meclis Üyeleri evet rapor ciddi kusurlar taşıyor. Tek tek öneklerle açıklayabilirim. Ama bu konuşmanın amacı sizi boşanmalar raporu uzmanı yapmak değil. Sadece raporun mevcut ve geliştirilmesine çalıştığımız hizmetlerimizi olumsuz etkileye bilecek niteliğine dikkat çekmek ve gelişmelere dikkatle izlemek gerekmektedir. Çünkü belediye başkanlarımız biz Meclis Üyeleri ve çalışmalarımız toplumsal huzuru oluşturmak yaşam kalitemizi arttırmak için önemli kadın, aile, çocuk ve engelli hizmetimizi evrensel ilkeler ve standartlara uygun hizmetler olarak kurmak sürdürmek ve geliştirmekte ciddi bir değer taşıyor. Biz Cumhuriyet Halk Partisi kadınları olarak gerici söylemlerle, yasalarla yönetmelikler ile oluşan kadın ve çocuk hakları gasp eden politikaların karşısında olmaya ve kadınların eşitliği, özgürlüğün, demokrasi isteklerinin savunmaya bu eşitlik sağlanıncaya kadar mücadeleye kararlılıkla devam edeceğimizi belirtiyoruz. Kendi adıma bu konuşmayı birlikte hazırladığımız İzmir Belediyeleri meclisleri Kadın-Erkek eşitliği komisyonları ve mevcut ve önceki dönem üyeleri adına hepinize saygılarımızı sunuyoruz. Teşekkür ederim.
BAŞKAN: Teşekkür ediyorum Sayın KAYA. Dilek ve temenniler bölümünde ki bu güzel temennilerinizden dolayı. Sayın YEMİŞÇİ söz istedi. Buyurun Sayın YEMİŞÇİ.
Tuğrul YEMİŞÇİ: Sayın Başkan, Değerli Meclis Üyesi arkadaşlarım ben gündemin bu bölümünde bilerek söz aldım. Şimdiye kadar bu meclise katıldığımızdan beri herhangi bir yazılı ve sözlü önerge vermedik. Onun sebebini söylemek istiyorum. İlk önce teşekkür ederim. Çünkü önerge vermeye gerek yok biz dilek temennilerde dahi dile getirdiğimiz şeyler önerge şeklinde olumlu döndüğünüz için cevaplandırdığınız için onu uygun görmedik teşekkür ederiz. Bir iki konuya değinmek istiyorum. Kadın-Erkek eşitliği hakkında güzel bir konuşma hazırlanmış tabi ki katılmak lazım. Yalnız burada bir şey söylemek istiyorum. Yıllardır aklımın almadığı benim de parlamentoda olduğum zaman bu kadın erkek eşitliği komisyonu o zaman ihtisas edildi. Hatta bir iki erkek arkadaşta girdi. Her partiden bayan arkadaş alındı. Şu anlayamadığım, eksik kaldığımız bütün şikâyette bulunduğumuz işi yapan insanların annesi var. Anneler yetiştiriyor ister kadın olsun ister erkek olsun. Demek ki yanlış yerden bakıyoruz. Aslında annelerin üzerine eğitimine ve onların yetişmesine daha çok önem vermemiz lazım ki işler olup bittikten sonra geri dönüp onu engellemek çok zor bir şey aslında olmaması için annelere daha çok önem verilmesi lazım. Çocuğun yetişmesinde onların öne çıkması lazım. Evde ki şiddeti yaratmamak için yaratan insanları yetiştiren anneleri daha iyi eğitmek lazım diye düşünüyorum. Diğer konulara gelince bir iki kısa konuda vaktinizi fazla almayacağım. Bir tanesi malum yeni bir hükümet kuruldu Ak Parti İzmir Milletvekili Sayın Binali YILDIRIM başbakan oldu. İki gündür buradaydı Sayın Başbakan. Onun toplantılarına katıldım. Memnuniyet verici olan şu ki temennimiz öyle kendi sözü de öyle İzmir Başbakandan bir şeyler alabilecek gibi. Yani normal bir Milletvekili bakan gibi değil de Başbakan defalarca İzmir’e benim vefa borcum var buranın milletvekiliyim dolayısı ile Büyükşehir Belediye Başkanımızla da dün akşam ki konuşma da Aziz KOCAOĞLU ile birlikte oturup bazı şeyleri sonra açıklayacağız İzmir için yapılacak şeyler hakkında görüşmeler yapıyoruz diye söyledi. Tek tek açıklamadı detayları ama bazı şeyler yapacakmış. Temennimiz o ki İzmir bu yeni kurulan hükümetten daha fazla istifade eder iyilikler görür. Diğer konu bizim burada ki kentsel dönüşüm ile ilgili her ne kadar biz grup olarak takip ediyoruz sizlerden de bilgi alıyoruz kentsel dönüşüm de belli bir yere gelindiği sizinde ifade ettiğiniz Haziran ayında imar için proje için taslak hazırlanacak. Vatandaşın, hak sahiplerinin ve kentteki yaşayan insanlarımızın görüşüne açılacak. O tartışmalardan sonra belki ihalesi yapılacak ondan sonra kesinleşecek. Kesinleştikten sonra il müdürlüğü dolayısı ile bakanlık tasdiki gelecek. Şimdi bu süreçlerin hiç birisin de biz kendi payımıza söz veriyoruz gecikme olmaz. Olabilecek olursa devreye gireriz. Bu Başbakanında İzmir’ den olmasının bir avantajı. Yani Şehircilik Bakanlığında takılma olamayacağına dair söz veriyoruz. Herhangi bir sıkıntı olursa sizler ile birlikte yardımcı olur çalışırız. Yalnız burada bir şey var tabii ki süreç, mesela 2010 yılında çıkan bir yasadan kendi ilçemizde de hazine yerlerinde oturan arkadaşların hak sahibi olup buralardan tapu sahibi olmaları anca bu 2016 yılındayız müjde verdiniz. 2016 yılında hak sahibi olan arkadaşlar tapu sahibi olacaklar. Prosedür bittikten sonra buraların tapulu sahipleri olacaklar bu güzel bir şey. Ama demek ki altı senede bir yasadan sonra anca süreç bitiyor. Bir diğer konu kentsel dönüşümün dışında yer ve listeler ile ilgili vatandaştan gelen talep var Sayın Başkanım. Bunlara itirazlar olmuştu ilk önce. Daha sonra kesin listeler oldu mu? Bunu herkes öğrenmek istiyor. Sizin ağzınızdan kesin planın projenin olmadığını zaten ifade ettiniz. Taslağı hazırlanmakta. Dolayısıyla bunu merak ediyorlar. Bir de şu var tecrübeme dayanarak haklı olarak kulaktan kulağa yayılan laflarla belki değişik bilgiler olabiliyor. Bunu açıklıkla hep birlikte yaparsak gerekirse siz toplantı yapıyorsunuz. Belediye Meclisimizde de böyle bir yine geçmişte yaptığınız gibi kentsel dönüşüm ile ilgili bilgilendirme olursa bizde vatandaşa gayet rahat bir şekilde izah ederiz diyorum. Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN: Teşekkür ediyorum Sayın YEMİŞÇİ iyi dilekleriniz için. Özellikle bakanlıkla belediye formülü ile yürütülen bir çalışma buda tabi kanundan aldığımız özellikle 6306 sayılı bir yasa ile yürütülen İzmir’ de ki tek proje diyebilirim yani Narlıdere’nin yürüttüğü. Şimdiye kadar gayet olumlu gitti ama dördüncü bakanı değiştirdik. Şimdi hızlanacağız zaten. Bu hızlanma müddetinde de İzmirli bir başbakanımız var artık. Öyle değil mi? O yüzden İzmirli başbakanımız ve sizin kanalınız da sıkıştığımız kentsel dönüşüm ile ilgili bir sıkıntımız olduğu zaman rahatlıkla gidebileceğimiz noktalar var diye düşünüyorum. Kentsel dönüşümün taslak projeleri tamamlandıktan sonra yani kesinleştikten sonra kesinleşen hak sahibi listesi yayınlanacak. Zaten aşama aşama bunlar. Şuanda bizim elimize kesinleşen değil vatandaşın müracaatı ile itirazları ile numaratajın da ki isim değişiklikleri bunların hepsi değerlendirildi. Bunlarda yine geçmişte yaptığımız gibi askıya çıkacak ve askıda herkes hak sahibi olup olmadığını rahatlıkla görecek. Evet Sayın Yüksel ALEV’ e söz veriyorum. Buyurun Sayın ALEV.
Yüksel ALEV: Sayın Başkanım, değerli meclis ve değerli konuklar bende Karadeniz’ e yaptığımız gezide eğitim toplantısı ile ilgili bilgi vermek istiyorum. Karadeniz bir doğa harikasıydı. Yemyeşil dağları, gürül gürül akan dereleriyle tertemiz şehirleriyle görülmeye değer bir bölgeydi. Trabzon’ da ki Atatürk köşkü, binası, bahçesi ve etrafında ki ormanıyla şahaneydi. Orada ormanların sıra sıra düzgün bir aralıklarla dikildiğini gördük ve harikaydı bu bizi dinlendirdi. Bahçesinin tanzimi çok güzeldi hayran kaldık. Uzun göl, Ayder yaylası hatta Trabzon ve Rize Araplar tarafından işgal edilmiştir. Her taraf kara peçeli insanlar ile doluydu simsiyah sadece kirpikleri gözüküyordu. İnanın Ayder yaylasında on tane aile vardı piknik yapan hepsi kara peçeli ve çarşaflı kadınlardı. Zamanla orada çoğalarak inşallah ülke nüfusunu azınlık haline düşürmezler. Karadeniz’ in zor doğa şartlarında hanımların çalışmalarının zorluğunu gördük. Çünkü Karadeniz erkeği tembelmiş. Kahvelerde otururmuş çok özür diliyorum Karadenizli beylerden. Ben oraları izlerken korktum. Ben herhalde yuvarlanırdım yürümeye kalksam aşağıya. Ama o hanımlar oralarda üretim yapıyorlar çayı içecek haline getiriyorlar. Onlara da saygılarımı sunuyorum. Çok teşekkür ediyorum zoru başardıkları için. Rize’ nin pidesi, Hamsi Köy’ ün sütlacı, laz böreğini tattık. Çok lezzetliydi yemenizi ederim. Batum’ da halk oyunlarını izlemek çok zevkliydi. Çaykur’ un çay fabrikasında, fabrikaya gelen çay yapraklarının çay haline gelişini zevk ile izledik. Dokuduk, gördük sonrada bahçede o çayların demlenmiş halini tattık. Sizlere de tavsiye ediyorum. Batum’ da ki sosyal konutlarla beş yıldızlı otellerin bir arada olduğunu gördük. Bu sosyal sınıf farkı beni çok üzdü. Bazı internet sitelerinde eşlerimizi de belediyenin paralarıyla geziye götürdüğümüz yazıldı, yazılıyor. Arkadaşlar eşini geziye götürenlerden biride bendim. Ben eşimin parasını ödedim faturası da burada görmek isteyen gelir bakar ve tatmin olur. Başkanımızla geziye katılmak bir ayrıcalıktı. Bunu bize sağladıkları için çok çok teşekkür ediyorum. Başkanım iyi ki varsınız iyi ki bizimlesiniz. Yakında başımızın tacı, gönlümüzün sultanı babalar günümüzü kutlayacağız. Babalarımızın güzel günü onlar içinde bir iki kelime bir şey söylemek istiyorum. Babalar mangal gibi yürekleriyle, yufka gibi kalbiyle, fedakârlığıyla, onuruyla koskoca bir çınardır. Üstümüze kol kanat geren, sırtımızı yasladığımız dağımızdır. Başta hayat arkadaşım, çocuklarımın babası eşim, Başkanım ve baba olan misafirlerimize, Meclis Üyelerimizin babalar günü olmak üzere tüm babalarımızın gününü kutluyorum. Kaybettiklerimize tanrıdan rahmet diliyorum. Saygılar sunuyorum, teşekkür ediyorum.
BAŞKAN: Çok teşekkür ediyoruz Yüksel Hanım temennileriniz için. Sayın TÜRKSEVER buyurun.
Tuna TÜRKSEVER: Sayın Başkan, değerli meclis öncelikle geçtiğimiz ay içersinde yapılan Kıyı Ege Belediyeler Birliği genel kurulunda tekrar başkan seçilen Narlıdere Belediye Başkanımız Sayın Abdül BATUR’ a ve yönetim kurulunu tebrik ediyoruz başarılarınızın devamını diliyoruz. Sizlerinde bildiği gibi içinde bulunduğumuz ve önümüzde ki ay Gezi Parkı direnişinin üçüncü yıl dönümü. Gezi Parkı eylemleri 28 Mayıs 2013 yılında Taksim Gezi Parkı’ na topçu kışlası inşa edilmek istenmesi üzerine ve aktiristlerinde buna karşı çıkması ile başlamıştır. Polisin Gezi Parkı’nda ki aktiristlere orantısız güç kullanması bütün ülkenin dikkatinin buraya toplanmasına sebep olmuştur. Olayların gelişimi sırasında gençlerin aslında Gezi Parkı ve kesilen ağaçları savunmanın ötesinde vermek istediği mesaj özgürlüğüme ve yaşam biçimime karışma mesajıdır. Birçok ebeveyni tarafından apolitik olduğu, ülkenin sorunlarına duyarsız olduğu sanılan gençler yaptıkları barışçıl eylemlerle aslında ülkemiz için ne kadar hassas ve duyarlı olduklarının aslın meselenin üç beş ağaç olmadığını anlatmaya çalışmışlardır. Zamanla tüm şehirlere yayılan eylemde ülkemizin ve dünyadan bir çok düşünür gazeteci, yazar, devlet adamı, sporcu, taraftar grupları ve sanatçılar destek vermiştir. Gezi Parkı eylemleri esnasında protestolara destek veren birçok gazeteci ve çalışanda, emekçide işten atılmıştır veya istifa etmek zorunda bırakılmıştır. Yetmiş dokuz ilde düzenlenen eylemlere iki buçuk milyon yakın insan katılmıştır. Daha fazla kişide sosyal medya aracılığı ile eylemlere destek vermiştir. Türk Tabipler Birliğinin açıklamalarına göre tazikli su, biber gazı, plastik mermiden yaklaşık yedi bin beş yüz kişide yaralanmış. Olaylara müdahale sırasında da iki polis memurumuz ve yedi gencimizde hayatını kaybetmiştir. Ethem SARISÜLÜK, Mehmet AYVALITAŞ, Abdullah CÖMERT, Medeni YILDIRIM, Ali İsmail KORKMAZ, Hasan Ferit GEDİK ve Berkin ELVAN. Bu gençlerimiz boşuna ölmediler. Şairinde dediği gibi;
Elbet bir bildiği var bu çocukların,
Kolay değil öyle genç ölmek.
Yeşil bir yaprak gibi yüreği,
Koparıp ateşe atmak.
Onları unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız.
BAŞKAN: Teşekkür ediyorum Sayın TÜRKSEVER.
VII- MAZERETLERİN GÖRÜŞÜLÜP OYLANMASI
Hakan KILIÇ, Devrim KIRLANGIÇ, Yaşar ULUÇAY ve Mustafa OĞLAK' ın mazeretlerinin kabulüne oybirliği ile karar verildi.
VIII- OTURUMA SON VERİLMESİNİN MÜZAKERESİ VE KABULÜ
Oturuma son verilmesinin kabulüne Oybirliği ile karar verildi.
|
Abdül BATUR
Meclis Başkanı
|
Akın ADIGÜZEL
Katip
|
Sibel SESSİZ
Katip
|
|